Divriği Gazetesi

 Madımak Katilleri Serbest

Yangını başlattığı belirtilen Yunis Karataş’ın AYM başvurusu tahliyelerin önünü açtı. Sivas katliamı davasında 32 yıl sonra ağırlaştırılmış müebbet cezası alan 23 kişiden 17’si tahliye edildi. Cezaevindeki hükümlü sayısı altıya düştü.

CHP Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever AYM’nin Madımak Katliamı Sanıklarının serbest bırakılmasına tepki göstererek Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yazılı cevap vermesi için TBMM’ye soru önergesi verdi.

Haber: Divriği Gazetesi

5 Mart 2025

TİMİSİ’DEN TBMM’YE SORU ÖNERGESİ

Aliye Timisi Soru Önergesinde, “2 Temmuz 1993’te Sivas’ta düzenlenen Pir Sultan Abdal Anma Etkinlikleri sırasında Madımak Oteli, binlerce kişinin kuşatması altında, güvenlik güçlerinin gözleri önünde ateşe verilmiş, çıkan yangında 33 aydın, ozan, semah ekibi üyesi ve 2 otel çalışanı yaşamını yitirmiştir.

İnsanlığa karşı işlenmiş suç kabul edilmesi gereken Sivas Madımak Katliamı, aradan geçen 31 yıla rağmen tam anlamıyla aydınlatılmamış, vahşetin arkasındaki gerçek failler araştırılmamış, adalet tesis edilmemiştir.

Alevi yurttaşlarımıza, sanatçı ve aydınlara karşı işlenmiş en karanlık katliamlardan biri olan Sivas Madımak olayları, hukuk ve adalet açısından da utanç verici bir seyir izlemiştir. Katliamdan sonra yalnızca küçük bir grup hakkında dava açılmış, bu davalar uzun yıllara yayılarak etkisizleştirilmiş, şehir şehir dolaştırılarak mağdur aileler için eziyete dönüştürülmüştür. Fail olarak yargılananların çoğu cezasız kalırken, yangını başlatanlar arasında olduğu bilinen Ahmet Turan Kılıç ve Hayrettin Gül gibi isimler Cumhurbaşkanlığı yetkisiyle affedilmiş ve salıverilmiştir.” dedi.

Sivas’ta Pir Sultan Abdal kültür etkinliklerine katılmak için kente gelen 33 aydın ve iki otel görevlisinin gerici bir kalkışma sonucu 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde yakılarak katledilmesine ilişkin davada kritik bir gelişme yaşandı. Sivas katliamı davasında idam cezası alan ve sonrasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrilen 23 kişiden 17’si Anayasa Mahkemesi (AYM) kararıyla tahliye edildi.

‘TERÖR ÖRGÜTÜ YOK’

AYM, 2023 yılında Madımak katliamında çakmağı çakarak yangını başlattığı belirtilen Yunis Karataş’a ilişkin bir karar vermişti. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Karataş, “koşullu salıverme” hükümlerinden yararlanmak için başvurmuştu. Başvuruyu değerlendiren Sivas İnfaz Hâkimliği, “terör suçlusu” olduğu için Karataş’ın koşullu salıverme hükümlerinden yararlanamayacağına karar vermiş, Karataş, bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulunmuştu.

Karataş’ın başvurusunu inceleyen AYM, koşullu salıverme hükümlerinin uygulanamayacağı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının terör suçluları yönünden ölünceye kadar devam edeceği ancak Karataş’ın “terör suçlusu” sayılamayacağı sonucuna varmıştı. Sivas katliamında sanıkların herhangi bir terör örgütü ile bağlantısının tespit edilemediğini belirten AYM, Karataş hakkında verilen kararda “suçta ve cezada kanunilik” ilkesinin ihlal edildiğine hükmetmişti. Bu karar doğrultusunda ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Sivas katliamı tutukluları için tahliyelerin önünün açıldığı belirtildi.

ALTISI YOLDA

Sivas, Tokat, Kayseri, Bolu ve Kırıkkale cezaevlerinde bulunan 23 hükümlüden 17’si tahliye edildi. Katliam davasından hükümlü altı kişinin ise cezaevinde çeşitli suçlar işledikleri, bazılarının geç yakalandığı için infazlarını tamamlamadıkları ve süreçte tahliyelerinin gerçekleşeceği bilgisi verildi.

Mağdur avukatı Şenal Sarıhan AYM’nin Sivas katliamını terör suçu kapsamında değerlendirmemesinin şaşırtıcı olduğunun altını çizdi. Sarıhan, “Sanıkların önce idam cezası sonra da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış olmalarına rağmen kararın kesinleştiği tarihten bu yana infaz konusunda çeşitli sorunlarla karşı karşıya kaldık. Cumhurbaşkanının iki sanık için yaşlılık ve hastalık affı olmuştu. Bu kararın ceza hukukumuzda ceza yargılama usulü hukukuyla, cezaların infazı kanunuyla bize göre hiçbir bağlantısı yok” ifadelerini kullandı.

Sarıhan şöyle konuştu: “Saldırgan grup arasında çok azı yakalanabildi. Bu bir terör eylemiydi. Esas hakkındaki mütelamızda bu eylemin dinci, gerici örgütler tarafından ortaklaşa ve organize bir şekilde gerçekleştirildiğini ifade ettik. FETÖ’den Hizbullah’a kadar bütün örgütleri sıraladık. Ancak mahkeme kararında bir örgüt ismi yer almıyordu. 10 gün önce bu tahliyeler başlamış. Mağdur aileleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği bir araya gelip, hukuki haklarımızın savunulması için mücadele edeceğiz.”

'ADALET BİZE NE ZAMAN GELECEK'

Katliamda çocukları 12 yaşındaki Koray ve 14 yaşındaki Menekşe’yi yitiren Hüsne Kaya, “Adalet yerini bulmadı, içimizdeki, evimizdeki, ocağımızdaki yangın 32 yıldır sönmedi, gözümüzün yaşı kurumadı” tepkisini gösterdi. Hüsne Kaya, “Madımak’ta benim iki yavruma kıydılar. 32 yıldır bizim gözyaşımızda, çektiğimiz acılarda hiç zamanaşımı olmadı. Çocuklarımın geleceğini, bizim yüreğimizi yaktılar. 32 yıldır adalet yerini bulsun diye savaştık, zaman aşımı dediler, ağır hastalık deyip bıraktılar, şimdi de terör suçu olmadığı için katilleri tahliye ettiler. Adalet bize ne zaman gelecek?” dedi.

CHP ANKARA MİLLETVEKİLİ ALİYE TİMİSİ ERSEVER’İN  “MADIMAK KATİLLERİNİN AYM KARARIYLA SERBEST BIRAKILMASINA İLİŞKİN TBMM’YE VERDİĞİ SORU ÖNERGESİNİN TAM METNİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Adalet Bakanı Sayın Yılmaz TUNÇ tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Aliye TİMİSİ ERSEVER

Ankara Milletvekili

2 Temmuz 1993’te Sivas’ta düzenlenen Pir Sultan Abdal Anma Etkinlikleri sırasında Madımak Oteli, binlerce kişinin kuşatması altında, güvenlik güçlerinin gözleri önünde ateşe verilmiş, çıkan yangında 33 aydın, ozan, semah ekibi üyesi ve 2 otel çalışanı yaşamını yitirmiştir.

İnsanlığa karşı işlenmiş suç kabul edilmesi gereken Sivas Madımak Katliamı, aradan geçen 31 yıla rağmen tam anlamıyla aydınlatılmamış, vahşetin arkasındaki gerçek failler araştırılmamış, adalet tesis edilmemiştir.

Alevi yurttaşlarımıza, sanatçı ve aydınlara karşı işlenmiş en karanlık katliamlardan biri olan Sivas Madımak olayları, hukuk ve adalet açısından da utanç verici bir seyir izlemiştir. Katliamdan sonra yalnızca küçük bir grup hakkında dava açılmış, bu davalar uzun yıllara yayılarak etkisizleştirilmiş, şehir şehir dolaştırılarak mağdur aileler için eziyete dönüştürülmüştür. Fail olarak yargılananların çoğu cezasız kalırken, yangını başlatanlar arasında olduğu bilinen Ahmet Turan Kılıç ve Hayrettin Gül gibi isimler Cumhurbaşkanlığı yetkisiyle affedilmiş ve salıverilmiştir.

Haklarında dava açılan sanıkların birçoğu hiçbir zaman yakalanmamış ve yıllarca ellerini kollarını sallayarak yaşamlarını sürdürmüştür. Bazıları Sivas’tan dahi ayrılmadan hayatlarına devam etmiş, haklarında resmi arama kararları olmasına rağmen evlenmiş, askere gitmiş, kamu kurumlarında çalışmış ve ehliyet alabilmiştir. Bir kısmı ise herhangi bir engelle karşılaşmadan yurtdışına kaçmıştır. Kırmızı bültenle aranan firari sanıklardan Vahit Kaynar, Polonya’da yakalanmasına rağmen Türkiye’nin 40 günlük yasal süre içinde iade talebinde bulunmaması nedeniyle serbest bırakılmıştır. Yurt dışına kaçanlar ise insanlık suçları nedeniyle değil, yalnızca “gösteri ve yürüyüş kanununa aykırılık” gerekçesiyle iade edilmemiştir.

Son günlerde basına Madımak sanıklarının tahliye edildiği yönünde haberler yansımıştır.

Bu bağlamda:

1. Madımak Davası kapsamında halen cezaevinde bulunan hükümlü sayısı kaçtır?
2. 2024 ve 2025 yıllarında bu davada hüküm giymiş kaç kişi tahliye edilmiştir? Tahliye edilenlerin isimleri, tahliye tarihleri ve gerekçeleri nelerdir?
3. Firari sanıklardan kaçı hakkında halen yakalama kararı bulunmaktadır? Bu kişilerden kaçı yurt içinde, kaçı yurt dışında bulunmaktadır?
4. Yurt dışında bulunan firari sanıkların iadesi için bugüne kadar hangi girişimlerde bulunulmuştur? Hangi ülkelerle resmi yazışmalar yapılmış, hangi tarihlerde iade talepleri gönderilmiştir?
5. Kırmızı bültenle aranan sanıklardan herhangi biri hakkında Interpol aracılığıyla yeni bir girişimde bulunulmuş mudur?